Banu Avar’ın sunduğu “Sınırlar Arasında” en son bölümünde İsveç’i ele aldı. Her bölümünde farklı bir coğrafyayı ve bu coğrafyaya bağlı özellikleri anlatan proğramda bu hafta Kuzey Avrupa ülkesi olan İsveç her yönüyle tanıtıldı. İsveç tarihiyle ilgili bilgiler verildi. Tarihinin kötü ya da iyi yönleri tarafsız şekilde yansıtılmaya çalışıldı.

Bilindiği gibi bu yıl Nobel Edebiyat ödülünü almaya Orhan Pamuk hak kazanmıştır(!). Nobel ödülü de İsveç tarafından verildiği için Banu Avar; Nobel Ödülünü, kimlerin Nobel ödülü almaya layık görüldüğünü ve Orhan Pamuk’u anlattı.

Buraya kadar her şey olağandı. Proğramın bitiminden sonra bir anda eşzamanlı olarak Banu Avar’a tepkiler yağmaya başladı. Kaynağı nerde olduğu belli olmayan bazı basın-yayın organları neredeyse Banu Avar’a ruhsal bir linç girişimde bulundurlar. Peki onları rahatsız eden neydi?

Banu Avar bu bölümde Kuzey Avrupa ülkelerinin tarihte yaptıkları hataları açıkladı, derinlemesine araştırdı, suçsuz yere öldürülen insanları belgeler ışığında gündeme getirdi. Birilerinin ısrarla kapatmak istedikleri noktaları Türk insanına anlattı.

Proğramın hemen ardından İsveç’ten yetkililer Türk yetkililerle iletişime geçiyor. Bölümde anlatılan her şeyin uydurma ve dayanaksız olduğunu belirtiyorlar. Çok büyük üzüntü duyduklarını, kendilerinin Türkiye’ye Avrupa Birliği yolunda her zaman destek verdiklerini ve “Sınırlar Ötesinin” bu ilişkiye zarar vereceğini ileri sürüyorlar.

İsveçliler üzülmüş.

Peki köylerimizi basıp erkekleri kurşuna dizen, kadınlarımızı kaçıran, evlerimizi yakan Ermenilerin yanlarında olup Ermeni soykırımı vardır diye nutuk atarlarken Türk insanı üzülmedi mi?

Fransa’da Ermeni soykırım iddiaları için yasa çıkarılmaya çalışılırken Türk insanı üzülmedi mi?

Amerika da Ermeni lobileri kurulup, şerefli Türk insanını cani ilan ederlerken Türk insanı üzülmedi mi?

Türk insanı üzülürken düşünce özgürlüğü vardır, herkes istediğini düşünür diye bağıranlar bu mu sizin özgür düşünce anlayışınız? Tarafsız proğram yapan bir Türk kadının elinden proğramını, işini, sesini almak düşünce özgürlüğü müdür?

Bir de Türk halkı tehdit ediliyor. Biz başka ülkelerin tarihlerini, yanlışlarını incelersek Avrupa Birliğine giremeyiz. Girdirmezler. Çünkü davetsiz misafir olarak giden susmak, göz yummak zorundadır.

Banu Avar Nobel’e değindi. Neden Nobel verilir onu anlattı daha da önemlisi Orhan Pamuk’a niye Nobel verilir, kim verir gözler önüne serdi. Orhan Pamuk nobel’i yazar olduğu için mi hak etti yoksa sadece istenilenleri yazdığı için mi? Bunları gördük bu bölümde...
Orhan Pamuk diyor ki Türkler ( dikkat edin biz demiyor) Ermeni katliamı yaptılar. Ve bu kişi Amerika’da sadece sayılı yazarın katıldığı bir kursta eğitim almış bir kişidir. Çıkıyor Türkler hakkında atıp tutmaya çalışıyor, uygar(!) batı Orhan Pamuk özgür düşüncenin sembolüdür diye Edebiyatın önemli ödüllerinden birini bu kişiye hediye ediyor.

Neden bugüne kadar başka bir yazarımız, başka bir bilim adamımız, başka bir büyüğümüz ödül almadı?

Bizim basınımızın bazı özgür(!) organları da ne kadar özlem duydularsa artık Orhan Pamuk Nobel’i alınca onu bir halk kahramanı ilan ettiler. Havaalanında karşılama etkinlikleri düzenlemeye çalışıyorlar. Kültür elçisi, doğrulukların efendisi ya da yazarın kendi söylemiyle Beyaz Prens ilan ettiler. Çünkü o Nobel’i aldı. O bizi aşağılasa da Nobel’i aldı, o atalarımızı dedelerimizi katil ilan etse de Nobel’i aldı, o değerlerimizi hiçe saysa da Nobel’i aldı. Şimdi onu alkışlamak zamanıdır, şimdi ona havaalanında gül banyosu yaptırma zamanıdır, şimdi onun heykellerinin yapılma zamanıdır.

Banu Avar karşı çıktı sizin yücelttiğiniz kişi daha önceden yüceltilmişti zaten dedi. Yalnızca uygun zamanı bekliyordu dedi ve aldığı tepkiye bakın.

İki insan… Birisi diyor ki sizin kökeniniz katildir. Kimi bulduysa öldürmüştür, güçsüzleri ezmiştir, gidinde batıdan insanlık öğrenin. Bu kişiyi Türkiye’nin umudu görüyoruz. 2002’de Dünya 3. olan milli takımımızı nasıl karşıladıysak öyle karşılayalım diyoruz. Sözlerini ders kitaplarına sokmak için çaba harcıyoruz. Ve onun için bir dahiyi harcıyoruz, Banu Avar’ı.

Diğer insan Banu Avar. O da diyor ki Türkler soykırım yapmamıştır, soykırım yapmak ne bize yakışır ne kültürümüze ne de dinimize… Bu iddialar bir amacın araçlarıdır. Bunun için gidiyor katiller diye bağıran Fransa’nın Cezayir macerasını anlatıyor, Avrupa’nın göbeğinde sessizce can verenlerin durumlarını anlatıyor. Türkiye’ye laf atmak yerine kendi tarihinize bakın diyor ve bunları belgelerle kanıtlıyor. Fakat bir anda eleştiri oklarını buluyor karşısında. Neredeyse Vatan haini ilan edilecek yere geliyor. Özgür düşüncesini ortaya koyduğu için hakkında soruşturmalar başlatılması isteniliyor.

Bugüne kadar çok haklı ezildi fakat bu kez değil, Banu Avar ezilemeyecektir. Türk insanı Banu Avar’ın yanındadır.

İlk gelen haberlere göre Banu Avar’ın geçen hafta yaptığı bölümün tekrarı bu hafta yayınlanmayacaktı. Duyalı topluluklar hemen hareketlendi ve ısrarla bölüm tekrarı istenildi. Bu hafta 16.12.2006 tarihinde saat 11.20'de TRT 2 de bölümün tekrarını izleyebileceğiz. TRT’ye teşekkür ederiz.

Fakat İsveç’ten gelen istek üzerine son Proğramın kayıtları soruşturma altında. Eğer zararlı bir olgu bulunursa( kime göre zararlı?) “ Sınırlar Arasında” proğramının yayından kalkması söz konusu olacaktır. Bizler bu proğramdan çok şey öğrendik ve bundan sonra da öğreneceğiz. “Sınırlar Arasında” proğramının devam etmesi için her şeyi yapmaya hazırız. Durum sadece bir yayın akışı değildir. Bu Banu Avar ile Orhan Pamuk arasında bir seçim yapmaktır.

Biz, sınırlar arasındaki yolculuğunda her zaman yanındayız Banu Avar…

Eleştiri ve istek için aktifhat@trt.net.tr

SAYGILARIMIZLA

YENİDEN VATAN VE HÜRRİYET BİRLİĞİ

http://www.vatanbir.org/?q=banu_avar_sinirlar_arasinda