Sahip olduğumuz yeraltı kaynaklarının, tarım ve hayvancılıktan elde ettiğimiz ürünlerin pek çoğu dünyada 'Tekel' oluşturmamıza imkân verecek miktarda. Akıllı bir kullanım tarzıyla pek çok sektörde dünyada fiyatları belirleyebiliriz

Dünya bor rezervlerinin % 72.2'si, Toryum'un % 70'i, Mermer'in %40'ı, Fındık'ın % 80'i Türkiye'de. Fakat bu piyasaları yönlendiremiyoruz.
Manisa Gördes'te 10 milyar ton zeolit var. Dünyadaki yıllık tüketimi 3.5 milyon ton. Konya Derebucak'ta dünyanın en büyük 'olivin dünit' madeni rezervi bulunuyor. Malatya'da dünyaya 50 yıl yetecek demir filizi var. Bu piyasalara güçlü girersek fiyatların altüst olması kaçınılmaz.
İncir, zeytin, pamuk, bal, armut, ceviz, makarna, gibi ürünlerde ilk 6 içindeyiz. Fakat fiyatları belirlemek gibi bir amacımız yok. Dünyanın ikinci büyük altın ihracatçısıyız. Jeotermal kaynaklar bakımından Avrupa'da birinciyiz, fakat turizmde kullanamıyoruz.

Türkiye, 2.5 milyon tonluk un ihracatıyla dünya birincisi. Dünya buğdayının % 3.5'i, arpanın % 4.4'ü Türkiye'de gerçekleştiriliyor. Bu üretimimizi akılcı kullanırsak, dünya tahıl piyasasında fiyatları belli oranlarda etkileyebiliriz. Safkan İngiliz atlarından 3 kat daha kuvvetli olan dünyanın en güçlü ve dayanıklı safkan Türk atları 'Akhal-Teke'lerin varlığından bile habersiziz.

Dünya bor rezervlerinin % 72.2'si Türkiye'de bulunuyor. Rusya'da 8.5, ABD'de % 6.8, Çin'de ise % 3.1 oranında bulunuyor. Fakat dünya bor piyasasını yönlendiremiyoruz.

Yılda 100 tondan fazla işlenmiş altın ihracatı ile İtalya'dan sonra dünyanın ikinci büyük altın ihracatçısı olan Türkiye dünya altın rezervlerinin yaklaşık % 10'una sahip. 21. asırda uranyumun yerini alacak olan toryum madeni rezervinin yüzde 70'i Türkiye'de. Bu konuda yoğun çalışmalar olması gerekirken Avrupa'daki prototip nükleer santralin neticelerini bekliyoruz.
Türkiye 13.9 milyar ton mermer rezervi ile dünya mermer potansiyelinin yaklaşık % 40'ına sahip. Türkiye milli gelirinin 4 katına tekabül eden bu rezervin değeri ise 2 trilyon dolar. Dünyada mermer fiyatlarını menfaatlerimiz doğrultusunda istediğimiz gibi indirip çıkarmamız gerekirken, mermer üretiminde 7., ihracatta ise ancak 8. sıradayız.
Türkiye jeotermal kaynaklar bakımından Avrupa'da birinci, fakat ne enerji, ne de turizm açısından yeterli istifade sağlayamıyoruz.
Dünyanın en kaliteli zeolit madeninin bulunduğu Manisa'nın Gördes İlçesi'nin 10 milyar ton zeolit rezervine sahip olduğu tahmin ediliyor. Dünyadaki yıllık tüketimi 3.5 milyon ton olan Zeolit piyasasına kuvvetli bir şekilde girmemiz halinde dünya zeolit fiyatlarının altüst olması kaçınılmaz.
Konya'nın Derebucak İlçesi'nde dünyanın en büyük 'olivin dünit' madeni rezervi bulunuyor.

Türkiye, 2.5 milyon tonluk un ihracatıyla dünya birincisi. Dünyadaki 570 milyon tonluk buğday üretiminin % 3.5'ine tekabül eden 20 milyon tonu Türkiye'de üretiliyor. 170 milyon tonluk dünya arpa üretiminin % 4.4'ü Türkiye'de gerçekleştiriliyor. Bu üretimimizi akılcı kullanırsak, dünya tahıl piyasasında fiyatları biz belirleyebiliriz.
Türkiye 20 yıl önce ceviz üretiminde yılda 120 bin tonla dünya birincisiyken, son yıllarda üretimdeki düşüş nedeniyle ancak dördüncü sırada yer alıyor. Türkiye'de yılda 60-65 bin ton ceviz üretiliyor.
Dünya fındık üretiminin % 80 gibi yüksek bir miktarını Türkiye üretmesine rağmen dünya fındık fiyatlarını biz belirleyemiyoruz.
Dünyanın 6. büyük pamuk üreticisi olmasına rağmen, zaman zaman "Dünyanın en fazla pamuk ithalat eden ülkesi" sıfatını aldığımız da oluyor.
Zeytin ve zeytinyağı üretiminde de ilk 5'teki yerimizi zaman zaman kaybediyoruz.

Makarna üretiminde ise dünyada 6. sıradayız. İtalya yıllık 3 milyon ton üretimle dünya makarna üretiminin yüzde 32'sini tek başına karşılıyor. ABD, Brezilya ve Rusya'nın ardından gelen Türkiye ise yılda 566 bin ton makarna üretimi gerçekleştiriyor.
Ülkemiz hala daha tarımda bunca soruna rağmen kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri. Ayrıca Türkiye, iklim bakımında bir çok zirai ürüne ev sahipliği yapıyor.
Dünya ballı bitkiler florasının yüzde 75'ine sahip olan Türkiye, 4 milyon dolayında arı kolonisi ile dünyada üçüncü, 63 bin ton bal üretimi ile dördüncü sırada bulunuyor. Fakat dünya bal piyasasında fiyatları belirlemek gibi bir amacımız yok.

Son yüzyılda İngiliz ve Arap atlarının pekçok ülkeye yayılmasıyla kazandıkları şöhret, Türk atlarını unutturdu. Dünyanın en eski at ırkı olan Akhal-Teke atlarımızın pek çok üstün özellikleri var. Arap atları hiç durmadan 2 bin 400 metre, İngiliz atları ise 4 bin metre koşabiliyor.
Pek çok Türk Devleti'nin Avrupa'ya yaptığı akınlarda önemli rol oynayan Akhal-Teke cinsi atlarımız, en kaliteli İngiliz ırkı atların bile 3 misli yani yaklaşık 11 bin metre hiç durmadan koşabiliyor.
Dünyanın en eski at ırkı olan Akhal-Teke atlarımızın pek çok üstün özellikleri var. Ama dünyanın en güçlü ve dayanıklı safkan atlarımızı biz bile korumuyoruz.

Sahip olduğumuz değerleri korumasını ve kullanmasını bilirsek pek çok sektörde fiyatları belirleyen, piyasaları yönlendiren, menfaatleri doğrultusunda gerekli iniş-çıkışları yapan bir ülke olabiliriz.

Yakup Saraç / İstanbul
Kaynak: http://www.oncevatan.com.tr/haberv.asp?HaberNo=11035